13 Nisan 2011 Çarşamba

İtalyan Progressive Rock

70’lerin İtalyan Senfonik akımı benim gibi progressive müzik severler için ortak buluşma noktasıdır. Buluşma noktasından kastım aslında şu: Progressive Rock  birbirinden farklı birçok alt kültürü bünyesinde barındırır. Zeuhl, RIO (Rock In Opposition), Psychedelic, Krautrock, Canterbury…diye gider. Bazı türler arasında  çok keskin çizgiler olmamakta, hatta aynı albumde farklı ekolleri bir araya getirmiş sayısız grup bulmak mümkündür. Yine bir şekilde bu başlıklar müzikal farklılığı ifade etmekte kullanılmaktadır.
Daha öncede söylemiştim yaşanmışlık müziğin ortaya çıkmasında çok önemli bir etken. 60 sonları ve 70 başında İtalya Kilise, sağ-sol ve ekonomik sorunlar üçgeninde büyük çalkantılar yaşamaktaydı. Bu problemler İtalya’nın dünyayı çalkalayan 66-69 Psychedelia dönemini es geçmesine neden oldu. O yıllara ait doğru düzgün birşeyler bulmak neredeyse mümkün değil. Tüm Avrupa “Ekol” yaratırken İtalya’da hiçbir faaliyet yoktu.
Ancak gençlik bu dönemin sonlarında özellikle İngiliz gruplarından fazlası ile etkilenmeye başladı. Van Der Graaf Generator, King Crimson ve Genesis başı çekmekteydi. Ülkedeki kaos ve İngiliz progressive müziği ile tanışmak İtalyan gençlerinin müzik ruhunu şekillendirdi. Bu ruh sonradan “İtalyan progressive Rock” olarak adlandırılacaktı…. Öğrenme ve deneyim sürecinden sonra özellikle 1972 - 1977 arasında Rock müzik tarihinin mihenk taşı olan bir çok album dünyaya geldi. Müziği tarif etmek zor olsa da genelde etkilendikleri İngiliz kökenini kendilerince çok daha melodik bir bakış açısıyla yorumlayıp ortaya kesinlikle kendilerine özgü bir müzik çıkardılar.
Tabi sıkıntılar bu kadar çabuk bitmedi. İtalya Müzik endüstrisinin durumu album yapma ihtimalini güçleştiriyordu. Albümler ya sınırlı sayıda çıkıyordu ya da gruplar çıkan ilk albümden sonra kariyerlerine nokta koymak durumunda kalıyordu. Bazıları yurtdışına açılmış (konser vermek) olsa da bu sayı oldukça azdı. Tanınmaları ve esas değerlerinin bilinmesi sonraki zamanlara kaldı. Bu yüzden onlara “tek albümlük gruplar” anlamına gelen “one shot bands” dendiği dahi oldu. Diğer taraftan birçok grup album dahi çıkaramadan kaybolup gitmek zorunda kaldı.  Şimdi acısı çıkıyor tabi. Orjinal plak bulmak neredeyse mümkün değil. Telaffuz edilen rakamlar gerçekten inanılmaz.
Ortak noktaya gelince: o dönemi seven herkesin İtalyan’lar için söylediği şey aynı kelime ile başlar: “Keşke….”. En popüler devam cümleleri:  “…daha çok album çıkarsalardı” “…1 tane İtalyan plağım olsaydı” “…albüm yapamamış grupları dinleyebilseydik”….
Hakkaten ya keşke Quella Vecchia Locanda, Biglietto Per’l Inferno, Alusa Fallax, Semiramis, Cervello,Campo Di Marte…’nin birçok albümü olaydı ya…dinlerdik şimdi…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder