Özellikle 70’lerin ikinci yarısında müziğini olgunlaştıran gruplarda sıkça Fusion’a kayma gözlemlenmiştir. Üstteki satırlarda da belirttiğim gibi, bu durumu Fusion’ın belli bir birikim ve altyapı gerektiren bir yapısı olması ile açıklanabilir. Her ne kadar tüm müzik türlerinin icrası belli zorluklar içerse de, tüm bunlar göz önüne alındığında, Fusion kültürü bu konuda diğerlerinden biraz ayrılmaktadır.
Birçok grupta klasik enstrümlar bulunmakta, müziklerinde özellikle Saksafon, Flüt veya Keman kullanılamakdır. Uzun emprovize pasajların yanısıra, Rock müziğinde etkisi ile şarkılarda süpriz iniş- çıkışlara sıkça rastlanmaktadır.
a) İtalya:
Her ne kadar ülkede senfonik müzik hakim olsada, İtalya’da çok önemli fusion gruplar mevcuttur. Örnek verecek olursak: Quella Vecchia Locanda,Perigeo ve Aera başı çeken gruplardır.
b) Almanya
Çok yönlü Alman Progressive dünyası, Jazz-Rock birleşmesinden , gerek Doğu gerek Batı Almanya da çok önemli grupları beraberinde getirmiştir. Zaten Krautrock temalı müziğin ardından grupların yöneldiği en önemli kültür Fusion’dır. Hatta Embryo, Guru Guru, Alcatraz... gibi çok önemli gruplar belli bir dönemden sonra bu türe yönelmişlerdir. Önemli bazı gruplar: Embryo, Out of Focus, Aera, Klaus Doldinger’s Passport, Missus Beastly, Wolfgang Dauner(Et Cetera), Hanuman(Lied Des Teufels)..sayılabilir.
c) İskandinavya
İskandinavya, müziği ile İsveç’in başını çektiği ,70’lere damgasını vuran önemli bir bölgedir. Tıpkı İtalyan Senfonik ekolü gibi birçok otorite tarafından Progressive Müziğin bir alt kültürü (tıpkı Fusion, Senfonik, Krautrock...gibi) olarak görülmektedir.
Önemli bazı gruplar: Flasket Brinner, Piirpauke, Berits Halsband,Algarnas Tradgard, Archimedus Badkar...sayılabilir.
d) İngiltere
Birçok ekolde olduğu gibi İngilizler bu tarzın da önder ülkelerinden biridir. Diğer kültürlerin aksine bu kültürde nispeten daha az grupları mevcuttur. Ancak yine de müzik dünyasının önde gelen grupları/müzisyenleri yine İngilizdir.Gruplar kadar bireysel müzisyenlerin de çalışmalarına sıkça rastlanır.